• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://twitter.com/rumelibalkanfed

                      
RUMELİ BALKAN DERNEKLERİ FEDERASYONU

ABD YUNANİSTAN’I İNSAN HAKLARI NEDENİYLE ELEŞTİRDİ…

ABD YUNANİSTAN’I İNSAN HAKLARI NEDENİYLE ELEŞTİRDİ…

ABD Dışişleri Bakanlığı Yunanistan İnsan Hakları Raporunu açıkladı.

Rapor çok sert eleştirilerle dolu… Nisan 2013 tarihinde yayınlanan rapor Yunanistan’ın 2012 yılında da Batı Trakya Türk Azınlığı’nın haklarını ihlal ettiğini ortaya koyuyor. Rapora göre Atina yönetimi, Batı Trakya Türk Azınlığı’na karşı ayrımcı ve dışlamacı politikalar uygulamaya devam etti. Raporda Yunanistan’da son dönemde inanılmaz bir hızla artan göçmenlere ve yabancılara yönelik vahşi ırkçı saldırılara da temas ediliyor.

Diğer bazı etnik gruplar ile birlikte Türklerin de hükümet tarafından “azınlık” veya “dilsel azınlık” olarak tanınma talebinde bulunduğu belirtilen raporda, hükümetin yalnızca Lozan Antlaşması ile tanımlanan “Müslüman azınlığı” resmen tanıdığı ifade ediliyor. Batı Trakyalı Türklerin yayın organlarından Azınlıkça’da yer alan habere göre, Trakya’da yaklaşık 150 bin kişinin yaşadığı ifade edilen raporda Müslüman azınlığın Türk, Pomak ve Roman topluluklardan oluştuğu belirtiliyor. Raporda Pomak toplumunun bazı üyelerinin Türkçe konuşan topluluğun ayrı bir Pomak kimliği olmadığına dair baskıda bulunduğunu iddia ettikleri belirtiliyor. Raporda hükümetin bireyin kendini tanımlama hakkını tanımasına karşın kendini azınlık üyesi olarak pekçok kişinin kimliklerini özgürce ifade etme ve kültürlerini sürdürme konusunda zorluklarla karşılaştığı belirtiliyor. “Türk” kelimesinin kuruluşların başlıklarında kullanılmasının yasak olduğu belirtilen raporda hükümetin para cezası ile ilgili AİHM kararlarını yerine getirdiği, ancak Yunanistan’ın Makedon Kültür Evi ve İskeçe Türk Birliği’nin tanınması ile ilgili AİHM kararlarını yerine getirmediği not ediliyor. Yargıtay’ın AİHM’nin İskeçe Türk Birliği hakkındaki 2008 kararının bağlayıcı olmadığını açıkladığı raporda ayrıca not ediliyor.

Basın özgürlüğü ile ilgili yasaya göre televizyon kanallarının en az yüzde 25 oranında Yunanca yayın yapma zorunluluğu getirdiği ifade edilen raporda ulusal radyo ve televizyon istasyonlarının günde 24 saat yayın yapma ve sermaye ve çalışan sayısında minimum şartlar getirdiği belirtiliyor. AGİT Medya Özgürlüğü Temsilcisinin geçmiş yıllarda bu minimum koşulların aşağıya çekilmesi çağrısında bulunduğu ifade edilen raporda mevcut yasanın düşük bütçeli, azınlık basın yayın kuruluşlarının onay almasını zorlaştırdığı ifade ediliyor. Yargılama süreçleri ile ilgili bölümde Hükümetin Batı “Trakya’daki Müslüman azınlık”ın aile ve medeni haklarını ilgilendiren konularda Şeriat’ı tanıdığı ifade edilen raporda Müslümanların hükümet tarafından atanan müftü tarafından evlendirilen Müslümanların şer’i hukuka bağlı oldukları belirtiliyor.

Hükümetin Batı Trakya’daki Müslüman azınlığın aile ve medeni hakları ilgilendiren konularda şeriatı tanıdığı ve yerel mahkemelerin rutin olarak atanmış müftülerin kararlarını onayladığı belirtiliyor. Ancak raporda BM Azınlıklar Bağımsız Uzmanına göre kadınların aile, mülkiyet hukuku ve yargı sisteminde kadın haklarının erkeklere göre daha aşağıda olduğu belirtiliyor. BM Bağımsız Azınlıklar Uzmanının bazı olaylarda Şeriat hukukuna göre Müslüman kadınların anayasa, mevzuat ve diğer uluslararası standartlara uygun olmayan normlara tabi tutulduğunu ifade ettiği not ediliyor. Ayrıca raporda Ulusal İnsan Hakları Komisyonu’nun hükümete müftülerin yetkilerini yalnızca dini görevlerle sınırlandırması ve Şeriat’ı tanımaktan vazgeçmesi yönünde tavsiyede bulunduğu not ediliyor.

Diğer taraftan Yunanistan´da yapılan bir ankete göre, aşırı sağcı Altın Şafak (Hrisi Avgi) partisinin oyları yüzde 9,4’e yükseldi. Altın Şafak böylece Yunanistan’ın üçüncü büyük partisi haline geldi. ALPHA televizyon kanalı ve MARC araştırma şirketinin projesiyle yapılan anketin sonuçlarına göre, mevcut üçlü koalisyon hükümetinin büyük ortağı Yeni Demokrasi Partisi yüzde 21,6 oyla birinci ve ana muhalefetteki radikal sol koalisyon SYRİZA yüzde 20,7 ile ikinci sırada yer alıyor. Kriz ile beraber Yunanistan’da merkez siyaset destek yitirirken, siyasetin ağırlık merkezinin aşırı sol ile aşırı sağ arasındaki popülist mücadele için elverişli hale geldiği anlaşılıyor. Krizin devamı ile beraber her iki aşırı parti yeni yandaşlar kazanırken, yabancıları ve farklıları hedef alan saldırılarda mutlak bir artış olması kaçınılmaz görünüyor.


http://www.diplomatikgozlem.com/TR/belge/1-9382/abd-yunanistani-insan-haklari-nedeniyle-elestirdi.html


1144 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın