RUMELİ BALKAN DERNEKLERİ FEDERASYONU
3 – 31 EKİM 2013 Nedret Yaşar, Doruk Sanat galerisinde 21. kişisel sergisi ile sanatseverlere merhaba diyor.NEDRET YAŞAR "EMPATİ" RESİM SERGİSİ –DUYURU- 3 – 31 EKİM 2013 Nedret Yaşar, Doruk Sanat galerisinde 21. kişisel sergisi ile sanatseverlere merhaba diyor. Doruk Sanat Galerisi 3 Ekim 2013 Perşembe günü sezonu ateşleyecek Nedret Yaşar "Empati" Resim Sergisine ev sahipliği yapıyor. 3 Ekim de açılacak olan sergi, 31 Ekim’e kadar Doruk Sanat/Tophanede görülebilir. NEDRET YAŞAR "EMPATİ" RESİM SERGİSİ 3 – 31 EKİM 2013 Nedret Yaşar, Doruk Sanat galerisinde 21. kişisel sergisi ile sanatseverlere merhaba diyor. Doruk Sanat Galerisi 3 Ekim 2013 Perşembe günü sezonu ateşleyecek Nedret Yaşar "Empati" Resim Sergisine ev sahipliği yapıyor. 3 Ekim de açılacak olan sergi, 31 Ekim’e kadar Doruk Sanat/Tophanede görülebilir. Sergi izleme Pazar – Pazartesi hariç her gün saat 11.00 – 18.30 Doruk Sanat Galerisi Boğazkesen cad. no:21/A Tophane/İstanbul Tel: 0212 252 05 35 EMPATİ… Nedret Yaşar’ın “empati” başlıklı sergisinde; resimlerinin merkezinde yer alan iletişimsizlik fenomeni, yabancılaşmadan ayrı düşünülemez. İletişimsizlik ve yabancılaşmanın yol açtığı “insansızlaştırma”, insanın özünü yitirmesiyle sonuçlanan çağımızın en ağır travması. Bireyin ne kendisiyle ne de dış gerçeklikle doğrudan bir temas içinde olamaması, topluma, doğaya ve kendisine yabancılaşması… Empatinin yitimi… Sanatçı bu travmayı, bilinen iletişim düzlemi üzerinden değil hiyerarşinin en alt sınıfından, alt metinler üzerinden görünür kılıyor. İletişim ilerledikçe figürlerin ruhsal halleri belirginleşmeye başlıyor, konuşmalardaki kekemelik, ve kesintiye uğrama hali, sessizlikle birlikte çarpıcı bir dille dönüşüyor. Yaşar, plastik dilin imkanlarıyla, gerçekliği uyumsuz bir ilişkisellik üzerinden kurgularken izleyiciyi alışkanlık ve kökleşmiş geleneğin dışında bir düşünüşe ve tedirginliğe davet ediyor. Sanatçı, rahatsız etmeyi amaçladığından figürler üzerinden duygusal bir yakınlık kurmaktan özellikle kaçınıyor. Ortaya konulan sahne izleyicinin sevimli bulacağı, tanıyıp özdeşleşeceği bir ortamdan ziyade uyumsuz bir ilişkisellik üzerinden kuruluyor. Günlük hayatın bilinen biçim kalıplarının kullanılmadığı düzenlemeler, gerçeküstü, düşsel biçimler, uyumsuz parçalarla oluşan plastiğin dili, tedirgin edici bir alegori oluşturuyor. Tanıdık figürlerin biçimsel uyumsuzluğu aynı zamanda uyarıcı etki yaratıyor. Bu uyarıcı etki, biçimsel uyumsuzluğun, gerçeğin görünümü ile özündeki uyumsuzluğa koşut olmasından ileri geliyor. Toplu yaşamanın içindeki uyumsuzluğa nüfuz eden tedirginlik, kişilerin birbirleri ile iletişim kuramadıkları, birbirlerine ve topluma yabancılaştıkları, doğaya ters düştükleri travmanın içinde yayılıyor ve insansızlaşma ile son buluyor. Nedret Yaşar, resimlerinde; insansızlaştırmayı, trajik olanı bir alegori içinde ele alıyor. Örneğin bir cücenin görünürlüğü zengin çağrışımlarla, insanın yalnızlığını, başka insanlarla ilişki kuramamasını ele alırken, insanların çıkarlara dayalı, ikiyüzlü, yapmacık ilişkilerinin adeta bir ikonografisini de oluşturmaktadır. Yaşar’ın resimlerinde karakterlerin birbiriyle yer değiştirmesi aynı alegori içinde kurgulanıyor. İnsanın kendisini doğadan bir varlığın yerine koyması ya da örneğin bir çocuğun, bir çocuk anne ile yer değiştirmesi plastik bir dil üzerinden ifadesini buluyor. Birbirimize yaklaşmak, birbirimizi daha çok anlamak zorunda olduğumuz bir dönemde, sanatçı, ötekini anlama beceresi olan empati ile karşısındakini yargılamadan önce anlamayı öneriyor. Dünyaya bir de ötekinin gözüyle bakmanın önemini vurguluyor. Lütfiye BOZDAĞ
|
1056 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |