RUMELİ BALKAN DERNEKLERİ FEDERASYONU
Avrupa ve diğer ülkelerde Romanlara yönelik saldırılardaki artış, Romanlar ile diğer halklar arasındaki etnik ayrılığın aniden açılmaya başladığını gösteriyorRomanlara yönelik saldırılar Balkanlar´da artık eyleme geçilmesi çağrılarını tetikliyor Avrupa ve diğer ülkelerde Romanlara yönelik saldırılardaki artış, Romanlar ile diğer halklar arasındaki etnik ayrılığın aniden açılmaya başladığını gösteriyor Son zamanlarda Yunanistan´da Roman bir çiftle birlikte bulunan Bulgar çocuk Maria´nın olayı, Roman topluluğunu tekrar eleştirilerin odağına oturttu ve bazı hallerde bu azınlık grubunun tüm Avrupa´da artan bir şekilde ayrımcılığa uğramasının önünü açtı. "Avrupa ve diğer ülkelerde Romanlara yönelik saldırılardaki artış, Romanlar ile diğer halklar arasındaki etnik ayrılığın aniden açılmaya başladığını gösteriyor." sözleriyle SETimes´a konuşan Dünya Roman Parlamentosu Başkanı Dragoljub Ackovic, Romanlara yönelik saldırılara ´sıfır tolerans´ ile yaklaşılması gerektiğini sözlerine ilave etti. Bazılarınca ´sarı melek´ olarak bilinen Maria´nın olayı geçtiğimiz ay Yunan polisinin bir Roman yerleşimindeki uyuşturucu kaçakçılığı zanlılarını aramak üzere başlattığı operasyonla ortaya çıktı. Yapılan soruşturmayla Maria´nın, Bulgaristanlı bir Roman çiftin çocuğu olduğu ve annesinin de kendisinin Yunanistan´da olduğunu bildiği, ancak çocuğun terk mi edildiği yoksa insan kaçakçılığı mağduru mu olduğu hususunda çelişen beyanlar bulunduğu ortaya çıktı. Albino özellikleriyle Yunanistanlı Roman çiftle arasında çarpıcı farklılıklar olan Maria´nın polis tarafından dağıtılan fotoğrafları başka yerlerdeki Romanlar arasında da şüphe ve ilgi uyandırdı. Sırbistan´ın Novi Sad şehrinde bir grup dazlak, 2 yaşındaki bir çocuğu cildinin renginden ötürü Roman ailesinden almaya çalıştı ve çocuğun babası Stefan Nikoliç´i oğlan çocuğunu biyolojik ebeveyninden çalmakla suçladı. Kendisi de Roman olan Nikoliç, eşi Jovanka ile birlikte oğullarını gezdirirken 25 yaşlarında görünen bir adamın "O beyaz çocuğu nasıl yaptınız, çalmış olmanız lazım!" diye bağırmaya başladığını söyledi. Blic´e konuşan Nikoliç "O kadar korktum ki ne yapacağımı bilemedim. 2 yaşındaki oğlum Ceda´yı işaret ediyordu." dedi. Bosna-Hersek´te (BiH) geçtiğimiz ay yapılan resmi nüfus sayımında Romanlar azınlık olarak kayıtlara alınmadı ve ´diğerleri´ kategorisinde gösterildi. Tuzla´daki Roman Kadınları Daha İyi Gelecek Derneği Başkanı İndira Bayramoviç, SETimes´a verdiği beyanatta "Romanların kendilerini Roman ulusal azınlığına ait olarak tanımlaması önemli. Bosna-Hersek´teki nüfus sayımı sırasında ´Roman ve Roman kadını olarak beyan edin, Diğerleri olarak muamele görmeyi reddedin´ şeklindeki açık mesajımızla bir kampanya yürüttük." açıklamasını yaptı. Romanların nüfusun yüzde 3´ünden fazlasını oluşturduğu Romanya´da, Karadeniz sahilinde bir yaz sayfiyesi olan Eforie Sud´da yaşayan yaklaşık 100 Roman´ın zorla çıkarılması, yerel makamları ayrımcılıkla suçlayan STK´ların protestolarına yol açmıştı. Geçtiğimiz ay 20 ailenin zorla belediye binasına yerleştirilmesi, Uluslararası Af Örgütü´nü, 85 ülkeden 25.000 kişinin imzalarıyla desteklediği bir dilekçeyi hazırlayarak, bunu zorla tahliyeleri önleyecek somut tedbirler alınması ve Roman topluluklarına uygun konutlar sağlanması talepleriyle Başbakan Victor Ponta´ya sunmaya sevk etti. SETimes´a konuşan İmperuna (Birlikte) Derneği Başkanı Gelu Duminica, "Roman topluluğu için istediğimiz şey, toplumsal bütünleşmenin somut vasıtası olarak aktif vatandaşlıktır." dedi. Duminica "Maalesef Romanlar gerçek anlamda bu ülkenin vatandaşları olarak görülmüyor ve bugün Eforie´de olanlar da bu teoriyi destekliyor." yorumunda bulundu. AB, Romanların daha iyi entegre edilmesi gereksinimini birçok kez vurguladı. Avrupa Komisyonu, üye ülkelerde Romanlara yönelik ulusal, bölgesel ve yerel entegrasyon politikalarını net ve belirgin biçimde teminat altına alabilmek amacıyla, AB Romanların Ulusal Entegrasyonu için Çerçeve Stratejileri´nin 2020 yılı itibarıyla gerçekleştirilmesini kabul etti. Sözkonusu plan, Romanların eğitim, konut, sağlık ve diğer temel hizmetlerden yararlanabilmesine odaklanıyor. Makedonya´nın Kumanova bölgesinde bulunan Ulusal Roman Merkezi, ülke Romanlarının kişisel belgelere daha iyi ulaşmasının, hareket özgürlüğünün, nizami konutlarda yerleşiminin, daha iyi sağlık hizmetleri almasının ve daha yüksek düzeylerde istihdam edilmesinin kamu kurumları tarafından desteklenmesi ümidini taşıyor. Örgütün Müdürü Asmet Elezovski, Romanların entegrasyonunun ´bir olay değil, bir süreç´ olduğuna değindi. SETimes´ın konuyla ilgili sorularını cevaplayan Elezovski, "Romanlar doğdukları ülkenin vatandaşıdır, ama hepsinin ötesinde Avrupa vatandaşıdır ve Roman konusunun siyasi bir sorun olarak acilen ciddiye alınması gerekiyor; çünkü doğru çözümü bulmanın tek yolu bu." yorumunu yaptı. (setimes) |
785 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |