BULGARİSTAN’DA TÜRK VE MÜSLÜMANLARA UYGULANAN ASİMİLASYONUN 30.YILDÖNÜMÜNDE YAYINLANAN BULGAR GİZLİ ARŞİV BELGELERİ –(3) KAYNAK:Bulgaristan Komünist Partisi Arşivi Politbüro Merkez Komitesi 110/23.02.1982 tarihli (Çok Gizli) Karar “A” 1-“ Ülkemizdeki Bulgaristan (Bulgar) Türklerinin aşağıdaki Hudut Bölgelerindeki yerleşim merkezlerinde iskan ve çalışmaları yasaklanmıştır: a) Burgas vilayeti- Sozopol,Miçurin,Malko Tırnovo ve Grudovo. b)Yanbol vilayeti-Bolyarovo,Elhovo ve Topolovgrad. c) Haskovo vilayeti- Svilengrad,Lyubimets,Madjarovo ve Harmanli. d) Kırdcaali vilayeti- İvaylovgrad. Yine Türklerin bu bölgelerde, geçici işlerde çalışmaları, yerleşim merkezleri, yedi ve sekizinci tip olarak vasıflandırılan yerleşimlerden geçmeleri de yasaklanmıştır. 2- Burgas,Yanbol,Haskovo ve Kırdcaali,BKP Bölge Yöneticileri ve Belediye Meclislerindeki Uygulama Komiteleri ile diğer bölgelerdeki yöneticiler, Türklerin ülkenin iç bölgelerine yerleştirilmeleri için gereğini yapmak üzere görevlendirilmişlerdir. 3- Gelecekte bu hudut bölgelerindeki kasaba ve köyler kanunda belirtilen nüfusuna göre değil, Bakanlar kurulu tarafından zorunluluk ve özel durumlarına göre yeniden belirlenecektir. 4- Şumen,Razgrad ve Tırgovişte bölgeleri gibi,Türklerin yoğun yaşadıkları köylerde bulunan Türk ve Bulgarların çıkışları da sınırlandırılmıştır.Bakanlar Kurulu kararı ile 1984 yılına kadar bu yerlerde küçük işletmeler kurularak insanların tamamen bulundukları yerlerde meşgul edilmesi konusunda yukarıda belirtilen yetkililer görevli kılınmıştır. Komsomol M.K.ve Bölge Komiteleri ve sair Parti Temsilcilikleri ile temas kurularak, daha önce bu bölgelerden uzmanlaşmak ve geliştirilmek,kalkındırmak üzere buralardan il merkezlerine gönderilen Bulgar halkı, özellikle genç kız ve erkekler bu bölgelere geri dönüşlerinin sağlanması. Dönen Bulgarların teşvik amacıyla çalışma, yaşam ve her türlü sosyal yardımlardan yararlandırılmaları sağlanmalıdır. Belirtilen tedbirlerin alınmasının nedeni, daha önceki tedbirsizlik neticesinde ülkenin diğer bölgelerinden gelen Türklerin rahatlıkla Türk hududuna yakın bölgelere yerleşmiş olmalarıdır. Dahası bazı (APK)Ticari İşletmelerden özellikle Kırdcaali ve Smolyan bölgelerinden Türkleri çalıştırmak üzere Türk hududuna yakın bölgelere getirmişlerdir. Bu olaylar tesadüf olamaz, Bulgaristan dışından bazı merkezlerden yönlendirilme ihtimali yüksektir. Belirtilen eğilimler ve edinilen diğer bilgiler bizi endişelendirmektedir, ayrı zamanda Türkler arasındaki gözlemlenen bazı hareketler de bunun bir göstermektedir. Bilindiği üzere, Bulgaristan Halk Cumhuriyeti’nde Türkler toplam nüfusun % 10’nu teşkil etmektedir. Yine onlardaki doğum oranı -24,5/ 1000 iken, ülke ortalaması -16,6/1000 Nüfus artışı ise onların 17,7/1000 ülke ortalaması 6,3/ 1000 olmaktadır. Bundan dolayı gelecek yıllarda sayıları çok daha fazla artacağı açıktır. Diğer taraftan, Örf ve Adetleri ile Dine bağlılıkları Türklerde çok güçlüdür, bu da onları Bulgar halkından (uzaklaştırıyor) yabancılaştırıyor. Bu arada Türkiye’nin körüklediği Türk Burjuva ırkçılığı için kullanma çabaları da yabana atılmamalı. Birçok antlaşmalar ve ulusal yasalar ile norm belgeler ve kanunlarda, Türkler dahil Bulgaristan Halk Cumhuriyeti’nin eşit vatandaşları olduğu belirtilmektedir. Her türlü hakka, diğerleri gibi onlar da seyahat ve yerleşme hakkına da sahiptirler. Ancak Sosyalist Devlet bu imkanları sağlarken, kendi çıkar ve güvenliği yönünde bunu kullanmak mecburiyetindedir. Yine Türkleri de belirtilen amaçlar doğrultusunda eğitme ve yönlendirme ile Sosyalist Toplumu geliştirme için kullanmalıdır. Bu şekilde onlar da Bulgar Toplumu ile yakınlaştırılıp, Sosyalist Ulus inşasına entegre edilmelidir. Bu doğal bir geçiş sürecidir, ancak sürekli kontrol altında tutulması ve yönlendirilmesi gerekmektedir. Bunu bölge, bölge Türk hududundan başlayarak gerçekleştirmeliyiz. Sosyalist Devletin en yüce görevi, iç ve dış şartları kendi lehine kullanarak gelişmiş bir sosyalist toplum yaratarak, misyonu olan komünist topluma geçişi ve aynı zamanda Dış Emperyalist saldırılara karşı, ülke güvenliğini de sağlamış olacağız. Devletin güvenliği için her zaman teyakkuzda olmamız gerekmektedir. Dikkatli analiz yapılarak gerekli önlemler alınmalı, bu bütün vatandaşlarımızın menfaatinedir”. Belgeden, Bulgaristan Türklerine yapılacak (isim değiştirmek suretiyle) asimilasyon öncesinde Türkiye Hududuna yakın bölgelere yerleşmeleri ve çalışmaları, belirtilen bölgelerden geçmeleri, geçici işçi olarak çalışmaları da yasaklandığı anlaşılmaktadır. Ayrıca bu bölgelerde yaşayan Türkler varsa bunlar da yöneticiler tarafından ülkenin iç kısımlarına yerleştirilmeleri emredilmektedir. Belirtilen tedbirlerin nedenleri de anlatılmaktadır.Bu kararla neyin amaçlandığı ayrı bir tartışma konusudur.Ancak Komünist Rejimin almış olduğu bu kararla kanun önünde eşit vatandaşlık hakkına sahip olan Türklerin ülkede Seyahat, Yerleşme, Çalışma ve ülke içi Zorunlu İskan’la İnsan Hak ve Özgürlüklerinin kısıtlandığı anlaşılmaktadır. Bu ise Sosyalist Toplumun Güvenliği gerekçesi ile de olsa tüm sıralanan hakların ihlali anlamına gelmektedir. Bulgaristan Devletinin taraf olduğu Türkiye ile İkili ve Çok taraflı Uluslar arası Antlaşmalara aykırı olduğu gibi, Bulgaristan’ın iç hukuk mevzuatı ve en son yürürlükte bulunan 1971 Bulgaristan Anayasası hükümlerine de aykırıdır. 29.03.2014 Ömer DORUK | 
