RUMELİ BALKAN DERNEKLERİ FEDERASYONU
Malaya zırhlısı ile İtalya’ya göç ettirilen Vahdettin, ABD Başkanına mektup yazarak, yakın ve uzak gelecekte (bu günlerde) olacakları haber veriyor…18 Mart 1924 Malaya zırhlısı ile İtalya’ya göç ettirilen Vahdettin, ABD Başkanına mektup yazarak, yakın ve uzak gelecekte (bu günlerde) olacakları haber veriyor… Peki, biz niye bu olanları okuyamıyoruz da; O, doksan yıl evvelden bilip, söylüyor. Söylüyor, yetmiyor yazıyor…. İyi ki de yazıyor. Obskürantizm, Karanlıkçılık, Bilmesinlercilik ve işgal altındaki beyinlere oryantalistlerin yetiştirdiği oksidantal oksitli profesörlerin kıt kelimeli Türkçe ile değil konuşanlarının, düşünenlerin kıt düşünce dünyasında üretmeleri imkânsız, “geleceğin rüyadan öteye geçemeyeceği” gerçeğini lütfen kabullenelim ve yürüyelim… Kaybedecek zamanımız yok bilelim, bilinçlenelim. Gelelim Sultan Vahdettin’in ABD Başkanına yazdığı 18 Mart 1924 tarihli mektubun can alıcı noktasına. “Hilafet; Türk kavminin yetki alanı içinde değildir. Bu ancak tüm İslam dünyasınca atanan uzman kişilerden oluşan bir meclisin toplanması ve tüm din bilginlerinin ortak kararı ile çözümlenecek büyük bir evrensel sorundur. (Mustafa Kemal’in de görüşü bu değil mi?..) İslâm bilginlerinin bildiği üzere, şeriata aykırı kararlar herhangi makamdan olursa olsun sonuçsuz kalmaya mahkûmdur. Bundan başka bu durumun, içinde bulunulan şartlarda İslam dünyasında sonuçları pek vahim olabilecek büyük bir heyecana yol açacak; Ayrıca gelişmiş ülkelerin iç güvenliklerine de büyük bir etki yapacaktır.” Vahim heyecanlar o gün üç olan İslam ülkesi sayısının bugün 63’e yükseltmiştir. Gelişmiş ülkelerin iç güvenliklerine ilişkin ileri görüş ise dünyanın her yerinde hissedilmiyor mu? Radikal İslam, İslami Terörizm v.s asılsız sıfat ve kavramlar ve tamamen batı komutasına kalmış başsız İslam ve düşüncesiz insan yığınları, Papamız sizi çok seviyor, sakın unutmayın. Afganistan’dan, Yemen’den, Pakistan’dan, Irak’dan, Suriye’den, Sudan’dan, Somali’den, Filistin’den, Mısır’dan ve daha nice yerden sesi gelmiyor mu? ALO beni duymuyor musunuz? Müslümanların kalp gözü açık olurdu hani. Hani İslam dünyasının gözü, kulağı olacaktık. Kuvvetsiz olur mu? Ne diyordu Mehmet AKİF Siyasetin Kanı Servet, Hayatı Satvettir. Zebun küş Avrupalının, bildiği tek hak var; Kuvvetir. AB kapısında oyalanmaktan çoktan bıktık usandık. Aslında Nato’dan da, ütülmek ve ütülenmekten de sıkıldık. İngilizler bile, daha ne kadar Amerikan poposu koklayacağız gibi sözlerle siyasal sıkıntılarını mırıldanır haldeler. Türk’lerin liderliğinde, eşitlerin birinciliğinde tüm hilal ve ezan coğrafyasının ittihadına ihtiyaç vardır. Zamanını kaçırmayıp bu yeni paktı ve pan Hilali ayağa kaldırmalıyız. Bu asrı ıskalama lüksümüz yok, lütfen ama lütfen bunu olsun anlayalım… Yalçın Koçak |
1241 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |