• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://twitter.com/rumelibalkanfed

                      
RUMELİ BALKAN DERNEKLERİ FEDERASYONU

Süheyl ÇOBANOĞLU
suheylc@yahoo.com
İLK MİLLİ ŞEHİT KAYMAKAM KEMAL BEY
12/04/2013
T.B.M.M’nin 14 Ekim 1922’de çıkardığı özel bir kanunla ilk “Milli Şehit” ilan ettiği eski Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey’in hazin hayat hikayesi bizler için ibret vesilesidir.
Hafızalarımızdaki yerini muhafaza etmek için yazıyla anmak artık bir gelenek olduğu gibi vefat tarihinde bir avuç hamiyetperver insan tarafından da Kadıköy Kuşdili çayırındaki kabri başında törenle anılmaktadır.
Kemal Bey Birinci Dünya Savaşının zor şartlarında Boğazlıyan Kaymakamlığı ve Yozgat Mutasarrıf vekilliği yapmıştır.
Mütareke döneminde , Ermeni tehcirinde yaşananlar için kurban arayışına girildiği sırada adeta bulunan bir günah keçisi olmuştur.
İşgal güçleri tarafından “Ermeni tehcirinde görevini kötüye kullanarak kullanarak ölümlere sebep olduğu iftira ve iddiasına istinaden idamla yargılanmıştır.
İşgal şartlarında İngiliz Komiserliğinin ve Rum-Ermeni şubesinin temin ettiği Ermeni komitecilerden bir çok yalancı şahit çıkararak , hiç bir vicdanın , aklın ve mantığın kabul etmediği yüzkarası bir yargılama yapılmıştır.
Nasıl bir yargıysa… Yalancı şahitlerin de ifadeleriyle , Kürt Nemrut Mustafa Paşa divanı tarafından mahkemenin seyri esnasında haksız yere suçlanarak idama mahkum edilmesi insanlık tarihinin utançla anacağı bir ibret vesilesidir.
Mahkemenin ilk başkanı Hayret Paşa baskılar nedeniyle istifa etmiştir. Yerine Nemrut lakabıyla tanınan Kürt Mustafa paşa getirilmiştir. Süreci ve sonuçlarıyla ibretlik bir hukuk skandalı olan yargı süreci sonradan başkanının adıyla “Kürt/Nemrut Mustafa paşa Divanı olarak anılacaktır.
Yabancı ülke temsilcilerinin aşırı baskısına rağmen Padişah idam kararını imzalamaz. “İş intikam ve bilahere mukatele şeklini alabilir” diye fetva-yı şerif ister . Şeyhülislam Mustafa Sabri’nin verdiği fetva ile 10 Nisan 1919’da hüküm icra edilir. O zamanlar işgal kuvvetlerinin elçileri veya komutanları Sömürge Valisi edasıyla talimat yağdırıp işlerine geldiği gibi Türk Milletinin aleyhine her istediklerini yaptırıyorlar ve kararlar aldırıyorlar asıp kesiyorlardı.
Yabancıların baskısı sonucu Kaymakam Kemal Bey’in şahsında bir devir ve devrin temel düşünce sistemi ile birlikte Türklük ve ulusal egemenlik şuuru yargılanıp mahkum edilmiştir. Hem de kendi öz vatanında ve kendi yargı organları tarafından.
Rahmetli idam sepasında halka hitaben “Allah vatan ve milletimize zeval vermesin.... Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar.Eğer adalet buna diyorlarsa kahrolsun adalet , yaşasın millet” diye seslenişi olayı açıklamaya yeterlidir herhalde.
Kemal Bey’in üzerinde çıkan vasiyeti tarihe bir belge olarak kalacaktır. “Merhum sevgili oğlum Adnan’ın medfun bulunduğu Kadıköy Kuşdilli Çayır’ndaki kabristanda yavrumun yanına gömülmemi diliyorum.
Teyzem ve kardeşim Kadıköy’ünde sakindirler.
Teyzemin adresi Mühürdar Caddesinde 67 numaralı hanedir. Adı İsmet Hanım’dır. Defin masrafı teyzeme tevdi buyurulmalıdır.
Kabir taşım, hamiyetli Türk ve Müslüman kardeşim tarafından dikilmeli ve üstüne şöyle yazılmalıdır: Millet ve Memleket uğruna şehit olan Boğazlıyan Kaymakamı Kemal’in ruhuna fatiha.
Perişan zevcem Hatice’ye, yavrularım Müzehher ve Müşerref’e muavenet edilmesini, yavrularımın tahsil ve terbiyesine ihtimam buyurulmasını vatandaşlarımdan beklerim.
Babam, Karamürsel Aşar Memur-u Sabıkı Arif Bey de acizdir. Kardeşim Münir de kimsesizdir.
Bunlara da muavenet olunursa, memnun olurum. Türk Milleti ebediyyen yaşayacak, Müslümanlık asla zeval bulmayacaktır.
Allah, millet ve memlekete zeval vermesin. Fertler ölür, millet yaşar. İnşaallah Türk Milleti ebediyete kadar yaşayacaktır.” (30 Mart 1335 Boğazlıyan Kaymakam - Sabıkı Kemal) Türk milleti onu unutmamıştır.
T.B.M.M. 14 Ekim 1922’de çıkardığı özel bir kanunla “Milli Şehit” olarak kabul ederek tek suçları devlete hizmet etmek için çabalamak olan yetkililerin geriye bıraktıklarının yanında olduğunu vurgular.
Büyük Devlet adamı Atatürk, TBMM’de ilgili kanunun gerekçesini; “Memleketin kurtuluşunu, geleceğini, saadetini ilerleme ve gelişmesini hayat tarzı kabul eden ve suikaste maruz kalarak şehit edilen yöneticilerin geride bıraktığı eş ve çocukları milletin ve devletin emanetindedir.
Büyük idealler peşinde hayatlarını feda eden büyük insanların aile ve evlatlarının acılarını teselli etmek, onları mükafatlandırmak benzerlerini gayrete getirmek ve milletin şükran hislerini göstermek, kuvvetlendirmek, onların fakir fukara durumuna düşmemesi için gereğini yapmak, şeklinde açıklar.
Kemal Bey’in kızı merhum Müşerref Gürenci’nin anlattığına göre, Atatürk, dedesini Konyada kabul ettiğinde aralarında şöyle bir konuşma geçer ; Atatürk - “gel bakalım devletin babası”. Arif Bey - “Aman Paşam devletin babası sizsiniz”. Atatürk - “Sen öyle bir evlat yetiştirdin ki oğlun bu meşaleyi tutmasaydı biz ateşi yakamazdık. Işık tutan senin oğlundur” der… Aziz hatırasını rahmet ve minnetle anıyorum.Allah rahmet eylesin.
Süheyl ÇOBANOĞLU


1719 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

KADIN OLMAK ZOR - 08/03/2016
KADIN OLMAK ZOR
Al Sana Soykırım - 01/03/2016
Al Sana Soykırım
6-7 Eylül'ü biliriz de 29 OCAK'ı Neden Bilmeyiz - 29/01/2016
6-7 Eylül'ü biliriz de 29 OCAK'ı Neden Bilmeyiz
KOPMAYACAĞIZ - 26/01/2016
KOPMAYACAĞIZ
İSLAMI KUŞATAN FİTNE - 14/01/2016
İSLAMI KUŞATAN FİTNE
DERDİNİZ NE ??? - 24/09/2015
DERDİNİZ NE ???
MEDENİYET DEDİĞİN... - 14/09/2015
MEDENİYET DEDİĞİN...
HANİ KARDEŞTİK !!! - 14/09/2015
HANİ KARDEŞTİK !!!
TOK, AÇIN HALİNDEN ANLAMAZMIŞ - 30/08/2015
TOK, AÇIN HALİNDEN ANLAMAZMIŞ
 Devamı