%4 lük seçim barajı uygulanan, 6 milyon 956 bin 890 kayıtlı seçmenin olduğu 240 sandalyeli Bulgaristan parlamentosuna girebilmek için , 38 siyasi parti ve 7 koalisyon yarışacak. Türkiye’de yaşıyan çifte vatandaşlık hakkına sahip olan vatandaşlarımız , ister Bulgaristan’a giderek , isterlerse Türkiye’de bulundukları yerleşim merkezlerinde oy kullanabiliyorlar. Bulgaristan seçim sistemi gereği , Türkiye’de kullanılan oylar bir ile ait olmadığından ülke genelinde partinin aldığı oylara katkı sağlıyor ama orada belli bölgelerde yoğunlaşarak daha fazla milletvekili çıkarmak için yeterli olmuyor.Bu nedenle bu kardeşlerimizin Bulgaristan’a giderek oylarını kendi yörelerinde kullanmaları tercih ediliyor.

            Sahnede yer alan 45 siyasi oluşumun içinde Türklerin çoğunlukta olduğu üç parti de soydaşlarımızın oylarına talipler.Seçimde (40) Numara ile yarışan  “Hak ve Özgürlükler Hareketi” bu partilerin en eskisi ve en güçlüsü. HÖH’ten ayrılan Korman İsmailov ve Kasım Dal’ın kurdukları “Hürriyet ve Şeref Halk Partisi” ve yine 1998’de HÖH’ten ayrılarak “Ulusal Hak ve Özgürlükler Hareketi’ni”  kuran Güner Tahir de Türkler’den oy almayı umut ediyorlar. Fakat bölgede yaşayan soydaşlarımız her ikisinin de barajı aşamayacaklarını iddia ediyor. O nedenle onlara oy verip te hakkımızı ziyan etmeyeceğiz diyorlar.

 Adaylarını %70 yeni  ve gençlerden belirleyen (DPS) yani “Hak ve Özgürlükler Hareketi”, tabandaki etkisi, tecrübeli  kadrosu, siyasi karizması ve gelecek için umut vaat etmesi nedeniyle  diğerlerine göre dikkati çekmekte.Bu seçimde milletvekili sayısını 40’a çıkaracağı ve kurulması muhtemel koalisyonda büyük ihtimalle yer alarak iktidar ortağı olacağı konuşuluyor.

HÖH(DPS)’nin siyasi geçmişine bakacak olursak; 17 Haziran 2001’ genel secimlerinde 21 milletvekili çıkaran HÖH ( DPS),  25 haziran 2005 seçimlerinde de 34 milletvekilliği kazanarak yine üçüncü parti olarak hükümet ortağı olmuştu. 05 Temmuz.2009 seçimlerinde 37 milletvekili çıkaran ve muhalefette kalan Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisi (DPS), yerel seçimlerde de bir çok Belediye Başkanlığı kazanmış ve Bulgaristan siyasi hayatının vazgeçilmez ve önemli bir aktörü olmuştur.

            Bulgaristan’da son dönemlerde ırkçıların, aşırı milliyetçilerin ve sağcıların oylarını yükseltmelerinin demokrasinin geleceği açısından insanlarda kaygı yarattığını gözledik.Seçim öncesi anketlere göre birinci sırada eski Başbakan Boyko Borisov’un partisi GERB’i göstermekte olup , onu “Bulgaristan Sosyalist Partisi”  ile  “Hak ve Özgürlükler Hareketi”nin takip edeceğini onların arkasından 4.ve 5.nci sıraları da  ırkçı ve aşırı Bulgar milliyetçisi  “ATAKA” ile “Vatandaşların Bulgaristan’ı Hareketi’nin” yer alacağı değerlendiriliyor.
            AB üyesi olmasına rağmen Türklük aleyhtarı ırkçı eğilimlerin güç kazandığı son dönemlerde Irkçı ATAKA Partisi sürekli Türk aleyhtarlığı yapmakta , “Türkler Bulgaristandan atılmalı , Çingeneler sabun yapılmalıdır” demektedir.Bu nedenle Bulgaristan Türkleri’nin oylarını bölmeden tüm azınlıkların temsilcisi olan tek bir partide (HÖH veya Bulgarca adıyla DPS) toplamaları hem Bulgaristan’da demokrasinin gelişmesi hem de kendi gelecekleri açısından çok önemlidir. Geçen seçimlerde bazı soydaşlarımızın egolarına ve kişisel hırslarına yenik düşerek diğer partilerde kendilerine ikbal aramaları nedeniyle soydaşlarımızın kafalarını karıştırmaya çalışmaları sonuç vermemiş olsa da dikkatli olmak ve bu tuzağa düşmemek gerekir.Türkiye’den de birçok seçmen “Yıllardır Türk’lerin büyük zorluklar yaşadığı ve yaşam mücadelesi verdiği günlerde, Bulgaristan’da yaşayan Türk’lerin yanında olan, kurulan hükümetlerde, koalisyon dönemlerinde yardımcı olan, Hak Özgürlükler    Hareketi Partisi’ni ve Genel Başkanı Lütfü Mestan’ı destekleme kararı aldıklarını” söylüyor. Vatandaşa göre; oy verilecek adres bellidir, tartışılacak ve tereddüt edilecek hiç bir şey yoktur. “Herkes elini vicdanına koymalı, bölünmemek, güçlü olmak ve Bulgaristan’da demokratik geleceğin inşasına katkı sunmak için tek yumruk olarak (40) sıra numarasındaki HÖH/DPS’yi tercih etmek en mantıklı ve tutarlı seçimdir” diyorlar.

Sahip olunan temsil gücünü kaybetmemek için yapılacak tercih bizce de çok önemli. Bugün tüm Avrupa’da 10 milyon civarında Türk yaşadığını düşünürsek, diğer Avrupa ülkelerinde mevcut olan birkaç milletvekilliğinin yanında Bulgaristan Türklerinin HÖH/DPS vasıtasıyla sahip olduğu 37 milletvekilinin önemi çok daha iyi anlaşılacaktır.

Yeni HÖH/DPS yönetimi, Müftülük meselesindeki sıkıntıların çözülmesi ve vakıf mallarının iadesinin sağlanması, Türkçeyi yaygınlaştırmak ve Türkiye ile temasları daha üst seviyeye çıkarmak için etkin bir çalışma yapmayı yeni dönemin öncelikleri olarak belirlemiş. Geçmiş tecrübelerinin ışığında , gençlerden kurulu yeni yönetimi ve milletvekili adaylarıyla umut veren Hak ve Özgürlükler Hareketi (DPS)’nin yeni dönemde çok başarılı olacağına kamuoyunu inandırmış.Kendisine oy verenleri mahçup etmeyeceklerini belirtiyorlar. Biz de hayırlısı diyor, seçimlerin Bulgaristan halkına hayırlı olması dileğiyle (40) sıra numarasında yer alan Hak ve Özgürlükler Hareketi (DPS)’ye başarılar diliyoruz.

Süheyl ÇOBANOĞLU
(RUBASAM) Rumeli Balkan Stratejik Araştırmalar Mrk.Bşk.V.

www.rubasam.com