Cumhuriyetimizin Kurucusu Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ebediyete intikali üzerinden 75 yıl geçmesine ve son dönemde unutturulmaya çalışılmasına rağmen Türk  Mİlleti atasını her geçen gün daha bir özlemle anarken o müstesna şahsiyet dünyada da hayranlık uyandırmıştı...

Vatan toprakları işgal edilerek kendi özyurdunda esir edilen Türk Milleti, O’nun önderliğinde yürütülen Kurtuluş Savaşı sonunda işgalcileri “geldikleri gibi göndererek” insanımızın bunu kabul edemiyeceğini tüm dünyaya bir kez daha kanıtlamıştı. Savaş alanlarındaki zaferimizi, kısa sürede sosyal, kültürel, ekonomik, siyasi alanlardaki çalışmalarla taçlandırmış ve bir ülke halkını kul olmaktan çıkarıp yasalar karşısında eşit, çağdaş ve modern bireyler haline gelmesini sağlamıştır. Kadınlara bir çok Avrupa ülkesinden önce ve daha ileri siyasi haklar getirmiş, onları toplum hayatında daha aktif yeralmaları için teşvik etmiştir. Bazı misyon okulları tarafından çocuklarımızın hristiyanlaştırılmasına yol açan Kültür emperyalizmini engellemiştir. “Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür” nesiller yetiştirilmesi için çalışmıştır. Latin harflerinin kabuluyle eğitim ve öğretimin daha kolaylaştırılması sağlanmıştır. Günün ihtiyaçlarının gerisinde kalan yargı sistemini hazırlanan yeni yasalarla çağdaşlaştırarak  modern hukuku tesis etmiştir. Kılık kıyafet, ölçü birimleri vs.gibi yeniliklerle getirdiği farklı vizyon ufkumuzu açmıştır.

O’nun kurduğu Türkiye Cumhuriyeti yalnız geri kalmış ülkeler açısından değil, gelişmiş ülkeler açısından da farklı ve başarılı bir model olarak görülmüş ve değerlendirilmiştir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin büyük programının tam bağımsızlık, kayıtsız şartsız ulusal egemenlik esaslarına dayandığını belirten ATATÜRK, teokratik devlet biçimini ve buna bağlı bütün toplumsal düzeni ve eskinin çıkar ilişkilerini yıkmıştır.

Bazı ülkelerde islamiyetin en gerici ve baskıcı şekliyle uygulayanlara ve hatta islamın yüce adını kendi siyasi emellerine alet edip islam adına cinayetler işleyip, terör yapanlara baktığımızda O’nun ne kadar büyük bir insan olduğunu bir kez daha anlıyoruz.  

Genç insanların dünyayı değiştirebilecek güçte olduklarını “Gençliğe hitabesiyle” anlatan, her söylediği ve yaptığı akla, mantığa ve toplum vicdanına uygun olan,  bu vatana en kötü günde ışık olan, geleceği gören engin bir vizyon sahibi, bilime, sanata, sanatçıya, insana değer veren, işçisiyle, orta sınıfıyla, zenginiyle, her meslek grubuyla, her birini idealize ederek, her sınıfı ve mesleği yücelten sözleriyle ulusuna saygı duyan bir liderdi.

Fakat binlerce şehit vererek, yokluk ve yoksulluk içinde savaşarak, binbir emek, ve özveriyle kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin kısaltılmış şekli olan T.C.ibaresi bugün devlet dairelerinden kaldırılıyor, ATATÜRK’ün ismi anılmaz oluyor, unutturulmaya çalışılıyor. Sanki, 30 yıldır terörle kan döken, cinayetler işleyen, insanımıza acılar yaşatan, teröristlere mükafat gibi bir durumla karşı karşıyayız...Bu yapılanlar Türk’e, Türklüğe, Türkiye Cumhuriyetine ve ATATÜRK’e husumeti olan bir kısım tarfından sevinçle karşılanırken, halk tarafından sesszilikle izleniyor ama toplum vicdanında derin yaralar açıyor. İnşallah sonunda ödeyemeyeceğimiz acı bir faturayla karşılaşmayız.

Bugüne kadar ATA’mız  hakkında yüzlerce kitap ve binlerce makaleler yazılmıştır. Bir çok devlet adamı, siyasetçi, akademisyen, yazar, sanatçı, ATATÜRK’ü öven, yücelten sözler söylemişlerdir.Son olarak Cumhuriyetimizin 90.ncı yıldönümü nedeniyle , TİME Genel Yayın Yönetmeni İshaan Tharor, Mustafa Kemal Paşa’nın fotoğrafının yayınlandığı TİME Dergisinin 24 Mart 1923 tarihli kapak görselinin de yer aldığı, “ATATÜRK’Ü HATIRLAMAK: TÜRKİYE’NİN KURUCU BABASI TİME’IN 4.NCÜ SAYISINDA YER ALDI”  başlıklı özel bir yazı kaleme almış.

Yazıda, “Bugün Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkıntılarından egemen, bağımsız bir ülke olarak çıkan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 90’ıncı yıldönümü. Bu büyük oranda bir kişinin liderliği sayesinde oldu: Mustafa Kemal Atatürk. Time onu halkı yabancı bir makamın boyunduruğundan kurtaran, sahip oldukları özelliklerin farkına varmalarını sağlayan, düşünce ve eylem özgürlüğü getiren Türkiye’nin özgürleştiriciisi olarak selamlamıştı. 20’nci yüzyılın hiçbir devlet adamının ulusu için önemi onunki kadar büyük değildi ve Atatürk bugün hala TIME’ın 90 yıl önce yazdığı gibi Türkiye’nin hikayesinin “çekirdeğinde” yer alıyor” demiş.

10 KASIM 1938’de kaybettiğimiz Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü aziz hatırası önünde saygı, minnetle ve rahmetle anıyorum. Nur içine yat Atam, mekanın cennet olsun...

Süheyl ÇOBANOĞLU

RUBASAM Başkan Vekili