Buna rağmen “açılım süreci-çekilme süreci-barış süreci-çözüm süreci” vs denilerek yaratılmaya çalışılan havada, pkk’nın taleplerinin karşılandığı eylemlerine sessiz kalındığı, örgüt adına asayiş unsurları kurulduğu, vergi toplandığı, yol ve kimlik kontrollarının yapıldığı teröristlere genel affın konuşulduğu günlerdeyiz.

Yıllar boyunca PKK’nın kanlı terör eylemlerine kurban verdiğimiz, kaba tabirle “ne şehittir ne gazi, yok yoluna gitti niyazi” denilebilecek asker, polis ve sivil vatandaşlarımızın kemikleri sızlarken geride kalan ailelerinin içleri kan ağlamıyormudur???

Barış sürecinde hükümetin bebek katili teröristbaşıyla vardığı anlaşmaya göre yurtdışına çekilmesi gereken pkk’lı teröristler, geçen hafta Şırnak yakınlarında şantiye basarak 7 kamyon, 2 iş makinası ve 1 yakıt tankeri yaktılar. Adana’da belediye otobüsüne taş ve molotofla saldırdılar. Son olarak ta Nusaybin’de bir Jandarma konvoyuna saldırdılar. Çok şükür şehit falan yok... ama sonrasında yapılan açıklamalar çok düşündürücü...

PKK’nın haber ajansı ANF, “HPG, Mardin’in Nusaybin ilçesi kırsalında operasyona çıkan Türk ordusuna bağlı askeri birliklerin gerilla alanlarına yönelmesi üzerine “uyarı ve savunma amaçlı” ateş açıldığını duyurdu... Demek ki Türk Vatanı olmuş gerilla alanları, vah ki ne vah...

Genelkurmay Başkanlığı açıklamasında ise;  “Mardin İl Jandarma Komutanlığınca, saat 14:30 sularında, Mardin/Nusaybin Eskihisar Köyü bölgesinde, yol devriyesi maksadıyla görevlendirilen ve Nusaybin/Üçköy Jandarma Karakol Komutanlığı’nda bulunan iki adet Jandarma Özel Harekat Timi ve dört adet Taktik Tekerlekli Zırhlı Araçtan oluşan unsura, görev dönüşünde, anılan bölgede pusu kurdukları anlaşılan bölücü terör örgütü mensupları tarafından, saat 15:20 sularında uzun namlulu silahlarla 100-150 el ateş açılmış, Açılan bu ateşe, meşru müdafaa kapsamında Taktik Tekerlekli Zırhlı Araçlar üzerindeki makineli tüfekler ile derhal karşılık verilmiş, unsurlarımızın karşı ateşi üzerine terörist ateşi kesilmiştir. Konvoyun Üçköy Jandarma Karakolu’na dönüşünü müteakip yapılan kontrolde, unsurdaki üçüncü Taktik Tekerlekli Zırhlı Araca 30 adet, dördüncü Taktik Tekerlekli Zırhlı Araca ise 40 adet hafif silah mermisi isabet ettiği görülmüştür. Olayda personel zayiatı meydana gelmemiştir.”

Sayın Komutanım, sen Türkiye Cumhuriyetinin Genelkurmayısın. Neyin meşru müdafasını yapıyorsun. Yeniçağ gazetesinden Ümit Özdağ’ın yazdığı gibi “Türk topraklarında bir terörist örgütün pususuna karşı “meşru müdafaa hakkı” ne anlama gelebilir? PKK meşru mudur? Peki Genelkurmay Başkanlığı bu kara leke şeklindeki açıklamayı neden yapmıştır. Saldırıya uğrayan bir askeri birlik kendisini savunduğu zaman bile suçlu çıkmamak için  “meşru müdafaa” gerekçesine sığınmaktadır. Gelinen nokta budur. Tek vatan üzerinde tek meşru silahlı güç olur. İki meşru silahlı güç var ise iki vatan oluşmaya başlamış demektir.”

Türk halkını “pkk çekilecek, şehit haberleri değil barış gelecek, analar ağlamayacak” diyerek bir anlamda uyuşturan çalışmalar sonunda sanki TV’de dizi seyreder gibiyiz. Yahu kimsenin çekildiği falan yok, Başbakan erdoğan kendi ağzıyla açıkladı.Aksine adamlar kadrolarına binlerce yeni militan kattı. Eğitimlerini yapıyor,  araç, mühimmat ve malzeme eksiklerini tamamlıyor yani bir anlamda örgütü yenileyip güçlendiriyor.

Bölücü Kürtçülüğün bir strateji gereği bu eylemleri yaptığı açık. Çünkü 10 temmuz 2013 Kongra-Gel Kongresinde kabul ettikleri  “Tutum Belgesinde”  “halk serhildanlarının (ayaklanmaların) Türkiye’ye yayılması” ve “gerillanın aktif savunmaya her an hazırlıklı olması” eylem tarzı olarak kararlaştırılmıştı.(sözde terör bitiyor ve teröristler çekileceklerdi...) Yani medyanın büyük bir kısımında yer alan barış vs gibi iri puntolu laflar sadece bizim vereceklerimize kamuflaj olan sözlerden ibaret içi boş ve anlamsız kelimelerden ibarettir.

Süheyl ÇOBANOĞLU

RUBASAM Bşk.V.