RUMELİ BALKAN DERNEKLERİ FEDERASYONU
Süheyl ÇOBANOĞLU
suheylc@yahoo.com
ZİHNİYET
15/03/2014 ZİHNİYET "Biz bu yola beyaz kefen giyerek çıktık." diyen zihniyet, kendi gibi düşünmeyenleri resmen düşman olarak görüyor, insanlara korku ve gözdağı veriyor, kefen giymiş mücahitlerle toplumu tehdit ediyor. Topluma kin ve nefret ekmek, kime ne yarar sağlayacak? Halkın bizden ve ötekiler diye bölmek yerine herkesi kucaklasak daha doğru olmazmı!!! Mısır'da ölen kız çocuğuna ağlarken kendi ülkemizde polis kurşunu ile ölene üzülmek ve başsağlığı dilemek çokmu zor? 17 Aralık Büyük Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonundan beri bugüne kadar görmediğimiz ve başka bir ülkede kolay kolay göremeyeceğimiz mevzulara şahit olmanın şaşkınlığı içindeyiz. Savcıların görevden alındığı, polisin kitleler halinde başka yerlere atandığı, atananın tekrar başka yere atandığı, savcılık talimatının polis tarafından yırtılıp atıldığı, MİT'in her konuya alet edilerek kamuoyundaki imajının lekelendiği, devlet organlarının birbiriyle savaştığı, yasaların, hukukun, adaletin ayakaltına alındığı, yasal veya yasa dışı herkesin herkesi dinlediği, suçla ilgili veya ilgisiz her şeyin ortaya döküldüğü, devlet sırlarının magazine dönüştüğü günleri de gördük maalesef. Milli Oduya kumpas kurulduğu bizzat Başbakan'ın Başdanışmanı tarafından medyaya yansımış, sahte delillerle, teröristten yapılan gizli tanık ifadeleriyle Ordumuzun şerefli mensuplarının mahkum edildiği, Donanmanın ve Hava Kuvvetlerinin felç edildiğini de görmüştük. AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Habertürk televizyonunda yayınlanan "Söz sende" programında "17 Aralık darbe girişimiyle ortaya saçılan dinleme kayıtları ve bireylerin özgürlük alanları. Çok önemli bir ayrıntı var ıskaladığımız, Allah insana günah işleme özgürlüğü vermiştir ve insana günahsızlık talep etme hakkı vermemiştir." Demiş. 17 Aralıkta operasyonuyla buna engel olunduğunu savunmasını televizyon ekranlarında dinlerken neredeyse küçük dilimi yutacaktım. Rüyamı görüyorum acaba diye düşündüm fakat her şey o kadar gerçekti ki...Dinimizin kutsal kitabı Kuran'ın Türkçe mealini iki sefer tamamen okumuştum. Hiçbir yerinde böyle saçma bir özgürlükten bahsedildiğini görmedim. Dini bilgisi fazla olan bazı dostlara da sordum, Arapça orjinalinde de öyle bir şey olmadığını söylediler. Be hey gafil, Allah'tan da mı korkmazsın, yolsuzlukların, hırsızlıkların, usulsüzlüklerin üstünü örtmek için yüce dinimizi ve kutsal kitabımızı tahrif etmek senin ne haddine! O yetmemiş gibi ekmek almaya giderken polisin attığı gaz fişeğinin kapsülü ile hayatını kaybeden Berkin ELVAN isimli 14 yaşındaki bir çocuğun cenaze töreni katılan yüzbinlerce insan için eski AB Bakanı Egemen Bağış'ın attığı tweet tuz biber ekti. "Terörün bitmesinden ve kardeşliğimizden rahatsız olup çözüm sürecini hedef alan nekrofillere de gereken cevabı milletimiz 30 Mart'ta verecek" yazmış. İyi de nekrofil dediğin insanlar, polis tarafından yok yere öldürülen bir çocuğun cenazesine katılan yüzbinler. Dikkatinizi çekerim, bu olay batılı ülkelerde olsa çoktan hükümet istifa etmişti. Gerçi oraya gelinceye kadar yaşanan o kadar vahim olaylar var ki!!! Şunu da unutmayalım Türk Milletinin bir "merhamet kültürü" vardır, her kim olursa olsun cenazeye saygı gösterir ve öleni hayırla anar. Dinimiz de böyle emretmiştir. Bir de AKP mitinglerinde meydanlarda türeyen "kefen" niyetine beyaz çarşafa bürünmüş tuhaf insanlar var. Amaçları veya vermek istedikleri mesaj topluma sopa göstermekse pek etkili değil. Sadece gerçek niyetlerinin hayırlı olmadığı düşüncesini pekiştirerek imajınızı biraz daha bozuyor. O görüntüler ortaçağda geçerli olabilirdi ama 21.nci yüzyılda gitmiyor. Vatana ve millete hizmet etme yolunun, meydanlarda kefenli şov yapmaktan değil görevini en iyi ve en dürüst şekilde yapmaktan geçtiğini bu vatanın evlatları çok iyi bilir. Gücü kötüye kullanan bazı kesimlerin devleti nasıl çürüttüğü 17 Aralık operasyonuyla ortaya çıkmasaydı kimbilir daha neler olacaktı. Devletin içine sızmış olan çetelerden bahsedilirken, daha düne kadar bunlarla kolkola yüründüğünü ve "ne istediler de vermedik" denildiğini unutmayalım. Güç savaşının yarattığı çıkar kavgasıyla değerlerimizin ayaklar altına alındığını, günah işleme özgürlüğünün serbest olduğunu, tüm insanlığın ayıp ve suç kabul ettiği eylemlerin meydanlarda savunulduğu bir düzen hangi vicdanda yer bulabilir. Beş yıldan fazla bir süredir cezaevlerinde çile doldururken Anayasa Mahkemesinin kararı sonrası tahliye edilenlere geçmiş olsun der, ailelerine ve yakınlarının gözaydınlığı dilerim. İnşallah davaları da olumlu sonuçlanır ve bu ayıp ta temizlenir. Hukukun bir gün herkese lazım olacağının unutulmaması dileğiyle... Süheyl ÇOBANOĞLU
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
KADIN OLMAK ZOR - 08/03/2016 |
KADIN OLMAK ZOR |
Al Sana Soykırım - 01/03/2016 |
Al Sana Soykırım |
6-7 Eylül'ü biliriz de 29 OCAK'ı Neden Bilmeyiz - 29/01/2016 |
6-7 Eylül'ü biliriz de 29 OCAK'ı Neden Bilmeyiz |
KOPMAYACAĞIZ - 26/01/2016 |
KOPMAYACAĞIZ |
İSLAMI KUŞATAN FİTNE - 14/01/2016 |
İSLAMI KUŞATAN FİTNE |
DERDİNİZ NE ??? - 24/09/2015 |
DERDİNİZ NE ??? |
HANİ KARDEŞTİK !!! - 14/09/2015 |
HANİ KARDEŞTİK !!! |
MEDENİYET DEDİĞİN... - 14/09/2015 |
MEDENİYET DEDİĞİN... |
TOK, AÇIN HALİNDEN ANLAMAZMIŞ - 30/08/2015 |
TOK, AÇIN HALİNDEN ANLAMAZMIŞ |
Devamı |