• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://twitter.com/rumelibalkanfed

                      
RUMELİ BALKAN DERNEKLERİ FEDERASYONU

Süheyl ÇOBANOĞLU
suheylc@yahoo.com
TEFESSÜH
29/03/2014
TEFESSÜH

Dikkatinizi çekiyormu, maddi varlıklarımız çoğalırken, ulvi ve milli değerlerimiz yerle yeksan olmakta. Örneğin evlerimiz, AVM.lerimiz, rezidanslarımız, arabalarımız, eşyalarımız, zenginlerimiz çoğalıyor, camilerimiz, okullarımız, spor ve sosyal tesislerimiz gelişiyor, ama ya dürüstlüğümüz, kişiliğimiz, samimiyetimiz, dostluklarımız, güvenirliğimiz, saygınlığımız için aynı şeyi söyleyebilirmiyiz !!!

Siyaset ayaklar altında, devlet kurumlarının güvenirliği ve saygınlığı sorgulanmaya muhtaç, medya sahibinin sesi olmuş, polise ve yargıya Allah kimseyi düşürmesin. Eskiden dini bütün, hacı, dendiğinde saygı uyandıran sıfatlar tüm anlamını yitirmiş.

Geçen gün Eyüp'te karşılaştığım her yönüyle inançlı bir insan olduğu belli ve hacı olan bir vatandaş göğsünü gere gere "hırsızım ben hırsızım, ne var bunda ne istiyorsunuz?" diye rüşvet yolsuzlukları savunuyordu.

Mağduriyet duygusuyla yıllardır istismar edilen dindar insanların hırsızlığa, yolsuzluğa, istismara karşı olumlu bir şeymiş gibi bakmasının izahını "hırsıza imreniyorlar, çünkü birgün kendileri de mevki sahibi olursa aynısını yapacaklar" diyen Prof.Dr.Tamer Dodurga yapmış...


Diyanet işleri Başkanlığından yapılan açıklamada; vazgeçilmez hasletlerden birinin ahlaki ölçülere sadakat göstermek olduğu belirtilerek, "Mahremiyetin ihlali; insaf, vicdan ve adalet ölçülerinin gözardı edilmesi; her ne suretle olursa olsun, YALANA, İFTİRAYA VE TECESSÜSE BAŞVURULMASI, dinin yüksek değerlerinin hafife alınması, hangi sebeple olursa olsun HELAL-HARAM SINIRLARININ YOK SAYILMASI ve kul hakkı bilincinin zaafa uğratılması, bu sadakatle asla bağdaşmaz. Bütün bu mefsedetlerin dini ve milli varlığımızı tehlikeye sokacağı ve toplumsal yapımızı tahrip edeceği unutulmamalıdır. İslam´ın dünyevi bir güç devşirme adına istismar edilmesi başta olmak üzere, onun herkesi kucaklayan maneviyatını indi çıkarları ve basit hedefleri için araçsallaştıranların elim akıbetlerine tarih boyunca tanıklık edilmiştir."


Ben de aynen katılıyorum bu açıklamaya. Ama soruyorum, Diyanetin açıklamasındaki, islama, ahlaka, topluma, adalete zarar verenler kim acaba???

Daha geçenlerde bir AKP milletvekili "günah işleme özgürlüğümüze müdahele edildi" diye şikayet ediyordu!!!

İhaleye fesat karıştıran, yargıya baskı yapan, işsiz güçsüz çocukların kurduğu vakıflara yapılan yüzmilyonlarca liralık bağışların, villaların, değerleneceği önceden bilinen arsa spekülasyonlarının, havuzlar kurdurup gazete-tv satın almanın, 700 bin euroluk kol saati hediye edilen, Rıza'nın önüne yatan bakanları, elbise ceplerinde veya çikolata kutularında gönderilen rüşvetleri, ayakkkabı kutularından çıkan milyonlarca Euroları, yolsuzluk ve hırsızlık iddialarını ve bunu örtmek için görevden alınan savcıları, polisleri, bakan oğullarının birkaç kuruş olarak tarif ettiği tirilyonlarını, dağıta dağıta bir türlü sıfırlanamayan evdeki paraları, artan 30 tirilyonla alınan villaları, Urla meselesini, sanık bakanlar hakıındaki TBMM'de okunamayan fezlekeleri nasıl izah edeceğiz? "Bir delille 40 akıllıyı ikna edersin de, 40 delille bir deliyi ikna edemezsin" diyordu gelen bir mesaj...

40 delile rağmen yaşananları görmezden mi gelelim?


Komşularla sıfır sorun diye yola çıkıldı, 90 yıldır Türkiye'nin hak ve menfaatlerini gözetecek şekilde sürdürülen dış politikamızın dengeleri alt üst edildi, kavga etmediğimiz komşu kalmadı.

Mısır, Irak, İran'la gerildik, Suriye ile neredeyse savaşacağız.

Birleşik Arap Emirlikleri 9 aydan beri elçisini göndermiyor, Bengladeş'le bile aramız bozuk.

İlk zamanlar çok savundukları AB ile ilişkiler koptu kopacak, Batı demokrasisinin başkentleri ile aramız soğuk. Kala kala Suriye'de kafa kesen islami teröristlerle olan muhabbetimiz kalmıştı, Niğde saldırısı ve Süleyman Şah mezarına yönelik tehditten sonra ne olur bilemiyorum.


Başbakan konuşmalarında toplumu "biz ve onlar" diye böldükçe toplumsal mozayik dağılmakta ve tabanda uçurumlar oluşmakta. Hoşgörü kültürümüz, kin ve nefretle yer değiştirmekte, yüzyılların birikimiyle oluşmuş birarada yaşama kültürümüz erozyona uğramaktadır. Halbuki iyi bir Müslüman, komşusunu seven sayan, o açken tok yatmayan, çalıp çırpmayan, vicdan sahibi, dürüst bir insandır. Kibirden, kendini beğenmişlikten sakınır, mütevazi olup, kin tutmaz, kimseye düşmanlık beslemez. Yargıya, yasaya, medyaya müdahele ederek suçların örtbas edileceğini zannetseniz bile Allah katında ve kamu vicdanında nasıl aklanacaksınız? Yolsuzluk ve rüşvet sıralamasında 2012 yılı verilerine göre 176 ülke arasında 56.ncı sıradayken şimdi herhalde utanılacak derecede başa çıkmışızdır.


Yapılan operasyonlarla ordumuza kumpas kurulup, emir komuta yapısı zaafiyete uğratılırken, ülkenin savunması tehlikeye düşürülmekte bir beis görülmemişti. Uydurma Arınç'a suikast iddiasıyla TSK personeline ilişkin çok gizli dereceli istihbarat bilgilerinin Seferberlik Tetkik Kurulu´nda şifreli kozmik odada saklandığını düşünenler, buraya girmenin derin senaryosunu hazırlamış ve Türkiye´nin gündemine oturacak boyutta bir suikast kurgulamış. Şimdi bunu söyleyenler o gün Ordumuza kurulan bu tezgaha alkış tutuyordu. Bölücü hainleri, aşırı uç mensuplarını, satılık kalemleri de anlıyorum, "kış kışlığını.... yaparmış" sözünde olduğu gibi onlar kendilerinden beklendiği gibi davranıyorlar. Peki ya bu ülkenin yetiştirdiği sözde sağduyunun sesi olması gereken onlarca aydın, yazar, çizer, siyasetçi, bürokrat ve diğer insanlara ne demeli!!!


Türk Bayrağına tahammülü olmayan ve destan yazan polisimizin gözü önünde bölücü teröristler örgüt paçavralarıyla İstanbul'un göbeğinde gövde gösterisi yaparken, güneydoğuda da Van kalesine devasa bayraklar asmaktalar...


Dışişleri Bakanlığındaki gizli toplantıdan sızan son ses kayıtlarına göre MİT müsteşarı Hakan Fidan, "Gerekirse Suriye'ye 4 adam gönderirim. Türkiye'ye 8 füze attırıp savaş gerekçesi üretirim, Süleyman Şah türbesine de saldırtırız" demiş...

Dışişleri Bakanın da Başbakan'ın "Bu (Süleyman Şah'a saldırı) bir imkan gibi değerlendirilmeli" dediği duyulurken, Dışişleri Müsteşarı Sinirlioğlu, ulusal güvenliğimizin son derece pespaye, ucuz bir iç politika malzemesi haline getirildiğini itiraf ediyor.

Bu durumda, "Süleyman Şah Türbesini El-Kaidecilerden kurtarma" veya "Ülkemize mermi atan Esad'a ders verme" kılıfları altında Türk Ordusunu Suriye'ye sokma planı bozuldu.

Esad güçleri kuzeye doğru ilerlediğinden El Kaide ve PKK'nın ele geçirdikleri bölgelerde tutunmaları zor. Kuzey Irak'taki Barzani bölgesini Akdenize bağlayacak "Kürt Koridoru" veya diğer adıyla "Rojava" (Batı Kürdistan) planı da şimdilik yattı.


Biz Atatürk'ün ilkeleri ışığında, kimseyi ötekileştirmeden, öfke, kin ve nefretten uzak bir kültürle, vatana, millete, dine, devlete, bayrağa ve insana saygıyla yoğrulmuştuk. Ama bugün yetiştirilmek istenen KİNDAR ve DİNDAR nesille, nasıl bir cehenneme zemin yaratıldığını görmek için çevremizde yaşananlara bakmak yeter de artar. Ülkemiz, bulunduğu coğrafyada herşeye rağmen istikrarlı bir adadır. İnşallah iç siyasete malzeme yapmak ve yolsuzlukları örtmek amacıyla kardeş kavgasına düşürülüp ülke bataklığa sürüklenmez.


Ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olan TÜRKİYE CUMHURİYETİ bizim ülkemiz olup, TÜRK MİLLETİ'nin engin sağduyusuyla doğru karar vereceğini ümit ediyorum. Sonradan pişman olmamak için Pazar günü yapılacak yerel seçimde bunları göz önünde bulundurarak oy kullanmanız temennisiyle...

 

Süheyl ÇOBANOĞLU
RUBASAM Bşk.V.



1927 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

KADIN OLMAK ZOR - 08/03/2016
KADIN OLMAK ZOR
Al Sana Soykırım - 01/03/2016
Al Sana Soykırım
6-7 Eylül'ü biliriz de 29 OCAK'ı Neden Bilmeyiz - 29/01/2016
6-7 Eylül'ü biliriz de 29 OCAK'ı Neden Bilmeyiz
KOPMAYACAĞIZ - 26/01/2016
KOPMAYACAĞIZ
İSLAMI KUŞATAN FİTNE - 14/01/2016
İSLAMI KUŞATAN FİTNE
DERDİNİZ NE ??? - 24/09/2015
DERDİNİZ NE ???
MEDENİYET DEDİĞİN... - 14/09/2015
MEDENİYET DEDİĞİN...
HANİ KARDEŞTİK !!! - 14/09/2015
HANİ KARDEŞTİK !!!
TOK, AÇIN HALİNDEN ANLAMAZMIŞ - 30/08/2015
TOK, AÇIN HALİNDEN ANLAMAZMIŞ
 Devamı