• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://twitter.com/rumelibalkanfed

                      
RUMELİ BALKAN DERNEKLERİ FEDERASYONU

Ufuk SÜSLÜ
ufukssl@hotmail.com.tr
-İZM`LER VE MİLLİYETÇİLİK BAĞLAMINDA ERMENİ MESELEMİZİN ÇÖZÜMÜ NE OLMALIDIR?
28/04/2014
-İZM`LER VE MİLLİYETÇİLİK BAĞLAMINDA ERMENİ MESELEMİZİN ÇÖZÜMÜ NE OLMALIDIR?

İdeolojik emperyalist amaçlı -izm`ler (Faşizm, Komünizm, Sosyalizm, Nasyonal sosyalizm, Juizm v.d) in amaçları yayılmak ve inançlarını devşirmektir. Rejim ithal etmektir. Bu amaçla diğer milletlerin üzerinde tahakküm ve baskı kurarlar. Zorla kabul vardır. Hiç bir millet zorla tahakküm altına alınamaz.

Yayılmacı ve sömürgeci zihniyetle hareket eden bu emperyalistlerin karşısında, her halk kendi milli çıkarlarını ve neslini korumak ister. İşte burada "Milliyetçilik" dediğimiz unsur devreye girer. Yani, kendi özünü korumak ve asla bu hareket ırkçılıkla karıştırılamaz. Zaten yayılmacı -izmlerin amacı ırkçılıktır, Milliyetçilik bu ırkçılıkla kendi öz vatanında ve doğasında verilen mücadelenin adıdır.

Milliyetçilik eğer, etnik unsurlarla hareket edipte sadece o halkı oluşturan bir etnik kavmin iştiyaklarını, özünü ortaya çıkartıpta yüceltme yolunu seçer ve Milliyetçilik yolundan ve gayesinden saparsa işte o zaman onun adı değişir ve "Faşizm, Juizm" olur. Bu veçhile ile ortak gayeleri, yaşadıkları öz vatanı ve kültürlerini oluşturan bağımsızlık amaçlı savunma olan milliyetçilik ulvi bir sosyal hareketin adı olacaktır.

Asla faşizm ile uyuşmayan bu hareket, vatan kabul edilen coğrafya ile sınırlı kaldıkça uysallığını koruyacak ve bünyesindeki o`nu oluşturan farklılıklara da sahip çıkacaktır. Milliyetçilik yeniden tanımlanmalıdır. Küresel bazda bir hareketin emperyalist uşaklığını yapmayan bir tanım, kendini kültürünle, inancınla, kanınla, toprağınla savunmak olan bir kapsamda olmalıdır.

Globalleşen bir milliyetçilik akımı kendi özünden mutlaka sapacaktır ki bugün ABD, RUS' ya, ÇİN ve AB`nin temsil ettiği sömürgecilik anlayışının dar kalıplarında mazlum milletlerin kıskacı olacaktır. Günümüzde Doğu Türkistan, Bosna, Keşmir, Basklar, İrlanda, Çeçen, Abhazya, Kırım Türkleri ve diğerleri, Balkanlardaki Türkler hep bu belanın ezilenleri olmuşlardır. Ezenler asla milliyetçi olamaz, ezilenler ise varlıklarını savunma amaçlı mücadele verdiklerinden dolayı asıl milliyetçilerdir.

Özünde milliyetçilik asli bir inançlar ve kültürlerin birleşimiyle haklı bir sosyal hareket olacaktır. Micro adı altında milliyetçilik tanımı asla doğru değildir. Micro-milliyetçilik uydurma ve zorlama bir kavramdır. Terörün üretilmesi için kullanılan bir yıkıcı unsurların tanımıdır. Böl parçala yut doktrininin stratejik basamağını oluşturur. Türkiye`nin içinde bulunduğu etnik terörün asıl adı bu uydurma micro-milliyetçiliğin içinde aranmalıdır.

Türk milleti bu uydurma kısır milliyetçiliğin zebanı olamaz. Türkler imparatorluk kurmuş ve tarih sahnesinde binlerce kez MİLLET olma vasfını ispat etmiş bir "Efendi" millettir. Efendi millet demek; içindeki farklı unsurlara baskı yapmayan, onları değiştirmeyen, inançlarına saygılı ve haklarını gasp etmeyen "Yönetici/idareci" unsur demektir. Batının idareci ve yönetici unsurunda etken unsur, efendilik değil "Sömürü" faydalanma, gasp etme yıkma ve yok etme kültleridir.

Türk milleti, "milleti sadıka" dediği ve güvendiği etnik-micro milliyetçi ve Fransız'ın iğfaline mazur kalmış, bu oyunun içinde etken rol almış olan zavallı Ermenilere, kendisini sırtından vurmalarına rağmen zulüm yapmamıştır. Tehcir savaş ve güvenlik kanunlarında bir devletin kendisini koruma alması dâhilinde yasal bir haktır. Bu hakkı ABD Kızılderililere, Afro-Amerikalılara ve Japonlara karşı kullanmıştır, İspanya, Fransa ve İngiltere gibi ülkelerde bunu zaman zaman Yahudilere, Müslümanlara, İrlandalılara ve İskoçlara yapmışlardır.

Cephede savaş durumunda olan bir devletin asli unsurlarından olan milleti sadıka diyerek güvenilen ama sizi sırtınızdan kalleşçe üstelik Fransız askeri üniforması giyerek vuranlara ne yapabilirsiniz? "Tehcir" bir haktır, asla "Soykırım" değildir. Bu bağlamda bütün Ermeni vatandaşlarımız suçlanamaz. Zaten Osmanlının 1915 de nüfus idaresinin başında Mıgırdıçyan adında bir Ermeni vatandaşımızın görev alması bunu bütün gerçekliğiyle ortaya koymaktadır ki buna benzer örnekler çoğaltılabilir. Sunay akının "Geyikli Park" kitabını salık veriyorum.

Tehcir, sadece kakışan ve eline silah alan veya almaya gönüllü olanlara uygulanmış bir geçici iskândır. Kaldı ki yine Osmanlı toprağı olan yerlere yapılmış olup bir kaç zabit ile uygulanmıştır çünkü ordu 7 cephede savaştadır. Osmanlı kendi halkını dahi koruyamıyor bu dönemde ve sizde o halkın bir parçası olarak isyan ediyor ve Müslümanlara zulüm yapıyorsunuz, eşkıyalık yapıyorsunuz!..

Gelelim sn. başbakanın tehcirde hayatını kaybeden Ermeni vatandaşlarımız için yaptığı taziyeye. Yanlışları şudur;

1- 1915 de vefat edenler Ermenistan (O dönemde böyle bir devlet yoktur) vatandaşı değil Osmanlı vatandaşıdırlar.

2- Öldürülenler ve ölenler devlet tarafından değil doğal yollardan ve göç yollarındaki Ermeni çetelerinin zulmüne maruz kalmış halkın kan davası güderek yaptıkları sonucu ölenlerdir.

3- Taziye başbakan tarafından değil (yasama-yargı ve yürütmenin) devletin başı olan Cumhurbaşkanı tarafından yapılmalıydı.

4. TBMM de böyle bir taziye için alınmış bir karar yoktur.

Başbakan Ermenistan`dan bu nedenlerle özür dileyemez. Ermenistan`ı muhatap alamaz. Eğer taziye edilecekse Türk devleti adına TBMM de alınan bir karar altında bunu bizzat Cumhurbaşkanımızın yapması gerekmektedir. Başbakan bunları hiçe saymıştır.

TBMM adına Cumhurbaşkanımız sadece vefat eden Ermeni vatandaşlarımızın taziyesinde bulunacaktır. Makul olanda budur. Fransız askeri üniforması giymiş ve çete kurarak terör örgütü kurarak isyan etmiş, devlete ve askerlerine kurumlarına zarar vermiş, silahsız halkı öldürmüş, yağmalamış talan etmiş olan Ermeni eşkıyalarından ölenleri kapsamamalıdır ve kapsayamaz.

Eğer bunlar için taziye varsa bu kendi halkına zulümdür. taziye sadece vatandaşımız olan masum devlete isyan etmemiş olanlar için yine Türk milletine yapılmalıdır hatta bu amaçla "milleti sadıka" `nın devletimize sadık olan Ermeniler içinde bir anıt mezar yapması uygundur. Bu anıt sözde Ermenileri temsil edenlerin gücünü de kıracaktır. Çünkü gerçekte bu vefat edenler bizim vatandaşımız olduğundan bunların haklarına TBMM `i ve Türk milleti sahip çıkmalıdır. Bu sahiplenme 1915 `in 100. yıl dönümünde yapılmalıdır.

Osmanlı tebaası iken vefat edenler için sorunun çözüm mercii sadece ve sadece Türki'yedir. Bu sorumluluk kahramanlık edasıyla alelaceleye getirilen ve uluslararası sözde Ermeni diasporasını şımartmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Diaspora `nın amacı ranttır. Para kopartmaktır. Türkiye sunulan çözüm önerileri için TBMM de kuracağı bir komisyonla bunu kendi içinde çözecektir. Taziye açıklaması sn. Başbakanı aşan bir durumdur. Türk milletini bağlamaz. Türk milletini TBMM `nin çatısı altından çıkan ve Türk diplomasisine uygun olan bir çözümle rahatlatmak asli bir görevdir. TBMM `nin ve başbakanın ne sözde Ermenistan`ı nede onun maşası Ermeni sahtekar diasporasını memnun etme gibi bir görevi yoktur.

SONUÇ

Türk milletine ve değerlerine alenen bir saldırı uluslararası arenada yapılmaktadır. Türk milleti geçmişte olduğu gibi Milliyetçilik gücünü kullanmalı ve asla teslim olmamalıdır. Bu milliyetçilik gücü TBMM `inin çatısı altında olmalıdır. Ermeni tezleri asılsızdır ve bugünkü Ermenistan`ı aşan bir konudur. Konu ve sorunun tek çözüm makamı TBMM'sidir. Taziyede ancak ve ancak vatandaşımız olarak vefat eden Osmanlı Ermenileri için yine Türkiye devletince, Türk milletini temsil eden Cumhurbaşkanı tarafından Türkiye`deki Ermeni vatandaşlarımıza yapılmalıdır.

Sözde Ermeni soykırımı sadece diasporanın saçma bir iddiası olmaktan öteye gidemeyecektir. Sn. Başbakan yanlış zamanda, yanlış yerde, yanlış bir kararla kısmen doğru olabilecek bir açıklama yapmıştır. Karşı çıkılmasının ana nedeni taziye değil, taziyenin Ermenistan`a ve diasporaya nazire olarak yapılmasındadır. Türkiye buna rağmen biraz zaman kazanmışsa da bu ileriki dönemde aleyhimize sonuçlanacak bir açıklama olacaktır. Yukarıda yazdığım çözüm önerilerimi gözden geçirirseniz ve bunu Türk milletinin lehine döndürebilirseniz kazanma şansımız artacaktır

Başarılar diliyorum.
 
 
İşlt. Uz. UFUK SÜSLÜ

İGMAN TV GEN.YA. YÖN.

 



1397 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

TÜRKİYE PROXİ WAR/SAVAŞIN TAM MERKEZİNDE! - 08/03/2016
TÜRKİYE PROXİ WAR/SAVAŞIN TAM MERKEZİNDE!
"ÇUKUR"! DA SREBRENİTCA`YI YAŞAMAK - 06/08/2015
"ÇUKUR"! DA SREBRENİTCA`YI YAŞAMAK
Zoraki oyuna dâhil olmak. - 16/03/2015
Zoraki oyuna dâhil olmak.
IRAK ANADOLU " SANCAK " - 04/03/2015
IRAK ANADOLU " SANCAK "
ÇUKUROVA`DA İZ BIRAKAN RUMELİ DEVLET ADAMLARI - 16/01/2015
ÇUKUROVA`DA İZ BIRAKAN RUMELİ DEVLET ADAMLARI
BALKANLARDA MEVLEVİLİK - 19/07/2014
BALKANLARDA MEVLEVİLİK
BALKANLARDA TEFEYYÜZ ETMEK - 01/07/2014
Tefeyyüz, feyz almak kökünden türemiş feyz almak anlamında Osmanlıca bir kelimedir. Bir diğer manası da ilerlemektir.
BALKON KONUŞMASININ SIRRI NEDİR? - 02/06/2014
Dünü bugünle, bugünüde dünle yargılamasak da; bugünün alışkanlıklarının dünden geldiğini de unutmamak lazımdır diye düşünüyorum.
ADALETİN TEĞET GEÇTİĞİ COĞRAFYA!.. - 26/05/2014
Balkanlar´da neler oluyor? Trajedi bitmiyor bu topraklarda.20 yıl geçti aradan, değişen birşey yok henüz.