• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://twitter.com/rumelibalkanfed

                      
RUMELİ BALKAN DERNEKLERİ FEDERASYONU

Süheyl ÇOBANOĞLU
suheylc@yahoo.com
Yeniden Yeni Anayasa
11/02/2015
Yeniden Yeni Anayasa

 

2011'de başarılı olamıyan anayasayı yeniden yazma hamlesi, seçimler yaklaştıkça tekrar gündemde yer almaya başladı. Anayasa, bir devletin yönetim biçimini belirtir. Toplumların ülke üzerindeki egemenlik haklarının, bireylerin temel haklarının hangi koşullar altında devlet tarafından kullanılabileceğini belirleyen temel kanunlardır. Devletin temel kurumlarının nasıl işleyeceğini belirler.
 
Osmanlı devlet düzeninin bozulduğu, devlet otoritesinin sarsıldığı ve bu durumun taraflarca gözlemlenmesi üzerine, devletin kuvvetlenmesi maksadıyla 29 Eylül 1808'de imzalanan Sened-i İttifak'la devlet düzeninin kuvvetlenmesi ve otoritenin tesisini amaçlayan ilk yazılı anayasa yolculuğumuz, 1839 Tanzimat Fermanı, 1856 Islahat Fermanı, 1876 Kanun-u Esasisini takiben Cumhuriyet döneminde 1921 Teşkilatı Esasiye Kanunu, 1924 Anayasası, 1961 Anayasası ve 1982 Anayasası ile devam etmiştir.
 
Cumhuriyetin ilk anayasası olan 1921 Teşkilât-ı Esasîye Kanunu, 1876 Kanun-u Esasî'yi yürürlükten kaldırılmamış da olsa, egemenliğin hükümdara ait olduğu bir sistemden farklı olarak millî egemenlik ilkesini esas almıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kuruluş yıllarında çağdaş ve laik bir devlet olmak için kanunları da modern hukuk kurallarına dayandırmak amacıyla 1924 Anayasasıyla, 1921 Teşkilât-ı Esasîye Kanunu´nu yürürlükten kaldırmıştır. 1924 anayasası, birkaç önemli değişiklikle (Altı ilkenin eklenmesi, devletin dininin İslam olduğuna dair ibarenin kaldırılması ve kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkının verilmesi gibi) 1961´e dek yürürlükte kalmıştır. 27 Mayıs 1960 ihtilalinin ardından, yeni bir anayasa hazırlanarak 1961´de kabul edilmiş ve 1924 Anayasası yürürlükten kalkmıştır.
 
Bugüne kadar birçok maddesi değiştirilen 1982 anayasamızın da şimdi tamamen iptal edilip yeniden yazılması sözkonusu olunca ortaya bazı sorunlar çıkmakta. Türk Vatanı ve Milletinin ebedî varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk'ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve O'nun inkılâp ve ilkeleri doğrultusunda; hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı; Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medenî bir işbölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu; Hiçbir faaliyetin Türk millî menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihî ve manevî değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılâpları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve lâiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı; Türk vatandaşlarının karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve "Yurtta sulh, cihanda sulh" arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğunu belirtmektedir. Bazıları bundan rahatsız olmakta, mevcut anayasanın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez ilk dört maddesini kaldırmayı amaçlamakta ve varlığımızın teminatı olan hususlarda kaygıya yol açmaktadır.
 
1982 Anayasası, bugüne kadar tam 17 kez değiştirilmiş ve 110 maddesi yenilenmiştir. Son olarak 12 Eylül 2010 tarihinde halk oyuna sunarak 26 maddesi değiştirmişti. Zaten delik deşik olan anayasanın seçimlerde sağlanacak meclis çoğunluğuyla kaldırılarak yenisinin yapılmasını amaçlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Haziran'daki genel seçimlerde yeni anayasayı çıkarmayı sağlayacak oranda milletvekili sayısı için oy isteyerek "Gerekli tavrı, yeni anayasayı oluşturacak gücü ortaya koyacaksınız"demiş. Ettiği yemine ve yasalara göre tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanı'nın bir siyasi partiye oy istemesini de ilk defa görmüş olduk.
 
TEPAV Hukuk Çalışmaları Enstitüsü tarafından uzlaşmaya yönelik bir istişare ve müzakere sürecinden beslenmesi önerilen yeni anayasada "Denetleme-dengeleme mekanizmaları ile kuvvetler ayrılığının tesisine imkan veren "hükümet sistemleri", Temsilde adalet sağlayacak ve fakat yönetimde istikrardan taviz vermeyecek bir şekilde tasarlanabilen "seçim sistemleri", Yalnızca demokratikleşme ile temel hak ve özgürlüklerin değil, aynı zamanda çeşitli kurumsal veçheleriyle ekonomik büyüme ve sosyal gelişimin de teminatı olan "yargı bağımsızlığı" önerilmektedir.
 
Türkiye'nin, yeni anayasayı tartışırken Balkanlardaki 550 yıllık vatanlarından vahşice koparılıp savrulmuş , bugün Türkiyemizin neredeyse yarısını oluşturan vatandaşlarımızın son iki yüzyıldır hedef oldukları asimilasyon ve sürgün politikalarıyla, SOYKIRIM sonucu yaşadıkları felaketlerden ve edindikleri tecrübelerden ders alınmasının gerektiğine inanıyorum. Herkesi bu konuda duyarlı olmaya davet diyorum. İş işten geçtikten sonra pişmanlık fayda vermez.
 
Süheyl ÇOBANOĞLU
RUBASAM Bşk.V.

 



1335 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

KADIN OLMAK ZOR - 08/03/2016
KADIN OLMAK ZOR
Al Sana Soykırım - 01/03/2016
Al Sana Soykırım
6-7 Eylül'ü biliriz de 29 OCAK'ı Neden Bilmeyiz - 29/01/2016
6-7 Eylül'ü biliriz de 29 OCAK'ı Neden Bilmeyiz
KOPMAYACAĞIZ - 26/01/2016
KOPMAYACAĞIZ
İSLAMI KUŞATAN FİTNE - 14/01/2016
İSLAMI KUŞATAN FİTNE
DERDİNİZ NE ??? - 24/09/2015
DERDİNİZ NE ???
HANİ KARDEŞTİK !!! - 14/09/2015
HANİ KARDEŞTİK !!!
MEDENİYET DEDİĞİN... - 14/09/2015
MEDENİYET DEDİĞİN...
TOK, AÇIN HALİNDEN ANLAMAZMIŞ - 30/08/2015
TOK, AÇIN HALİNDEN ANLAMAZMIŞ
 Devamı