Her Türk vatandaşının temel haklarından biri olan "SEÇME HAKKI" belirli dönemlerde yapılan seçimlerde "OY KULLANMAK" suretiyle yerine getirilebilmektedir. Halkın seçtiği temsilciler, halk adına bu görevi yaparlar. Oy kulanma hem hak, hem de bir vatandaşlık görevidir. Katılım arttıkça çok şey değişeğinden lütfen "BOŞVERMİYELİM, OY VERELİM..."

2014 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimine katılım oranı yüzde 72.3, 30.Mart yerel seçiminde katılım oranı yüzde 89 olmuştu. Son yirmi yılda yapılan Milletvekili genel seçimleri katılım oranları ise;

1995 genel seçimi: Yüzde 85.2

1999 genel seçimi: Yüzde 87.1

2002 genel seçimi: Yüzde 79.1

2007 genel seçimi: Yüzde 84.2

2011 genel seçimi: Yüzde 83.2 olmuş.

Bu tabloya bakıldığında Türkiye'de seçmen katılımı fena değilse de ortalama yüzde 15'lik bir kesimin temsil edilmediği gerçeği ortada. Bu kadar oy herhangi bir partiyi rahatlıkla meclise taşır.

Bir kısım kamuoyu araştırma şirketleri toplum mühendisliğine soyunmuş, kendilerince oy oranları üzerinde kanaat oluşturmaya çalışan sonuçlar yayınlıyor ama gözlediğim kadarıyla vatandaşlarımızın tercihleri bu seçimde çok farklı olacak. Yıllardır Türkiyemiz üzerinde uygulanan "ALGI YÖNETİMİ" operasyonlarıyla değer yargılarımızı alt üst edenler, kazdıkları kuyuya kendileri düşecek gibi görünüyor.

Bu seçimin en merak edileni ise HDPnin barajı aşıp aşamıyacağı... İkinci sırada koalisyon olup olmayacağı sorusu geliyor. Bu seçim döneminde yaşanan baskı, tehdit ve gerginliklerin yanında, AKP'nin oy kaybı korkusuyla Cumhurbaşkanını bile sahaya sürmesi dikkat çekiyor.

Geçmiş yıllarda yaşanan koalisyon tecrübelerinin yarattığı olumsuz kanaat nedeniyle iktidar partisi, oy alabilmek için geçmişte yaşananlarla halkı korkutmaya çalışıyor.

Sonuç olarak, MHP'de ciddi bir artış söz konusu... AKP 2011´e göre oy kaybederken CHP pozisyonunu koruyor. HDP'nin oyları biraz artmakla beraber, barajı geçip geçemiyeceği konusunda yorum yapılamıyor. %10 baraj nedeniyle, seçime katılım oranının yükselmesi HDP'nin işine yaramazken, diğer partilerin lehine sonuç veriyor.

HDP´ye oy vermeyecek olanlar korkudan araştırmalarda HDP´ye oy vereceklerini söylüyorlar. Bu durum sadece Güneydoğu´da da yok, HDP´nin güçlü olduğu batıdaki illerde de bu durumu gözlemliyoruz.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, MHP'yi kastederek "Trabzon´da, Araklı´da milliyetçilik yapmak kolay. Arkadaş, sen burada bana milliyetçilik yapacağına git Diyarbakır´da yap o işareti de delikanlılığını göreyim senin. Hadi Diyarbakır´da eline bir ay yıldızlı bayrak al da bir miting yap Devlet Bahçeli" demekten utanmamış... Kendisi bu ülkede iktidarın, seçim ve sandık güvenliğini sağlamak gibi bir görevi olduğunu unutmuşa benziyor. Be adam, Devleti yöneten sen değilmisin? Bu ülkede savcı, hakim, polis, jandarma ve tüm devlet mekanizması ne iş yapar? Bir siyasi parti bazı bölgelerimizde çalışma yapamıyorsa, senin hükümet ve devlet olarak ne anlamın var ki?

Bu sözler, devlet mekanizmasının olmadığı ve kamu düzeninin sağlanamadığının itirafı değil mi??? O zaman hükümetin varlığını da tartışmak gerekmezmi !!!

Seçimlerin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum...